Bu Blogda Ara

29 Ocak 2021 Cuma

Quersetin nedir?


     Doğada bitkilerde bulunan bir flavinoiddir.
  • Doğal bir anti histaminiktir, yani alerjik hastalıkların tedavisinde kullanılabilir.
  • Anti inflamatuar etkinliği vardır.
  • Kardiyovasküler hastalıklar üzerine etkinliği vardır.
  • Yara iyileşmesini hızlandırır, yara izi oluşmasını engeller. 
  • Anti tümoral ( kanser karşıtı) etkinliği vardır
  • Diyabet ( şeker hastalığı ) tedavisinde yeri vardır
  • Antiviral etkinlik 
  • Covid 19 tedavisinde anti inflamatuar ve anti trombotik etkinliği ile olumlu sonuç vermiştir. Virüsün sağlıklı hücre içine girmesini engellediği de düşünülmektedir.
  • İmmunmodulator etkinliği ile COVİD 19 dahil olmak üzere solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak amaçlı kullanılabileceğine değinilmiştir. 
  • Alzheimer tedavisinde kullanılması ile ilgili çalışmalar mevcuttur.
     Quersetin herhangi bir hastalıkta tedaviye katkı amaçlı kullanıllablir veya sadece gıda takviyesi olarak kullanılabilir. Preperatları gıda takviyesi olarak satılmaktadır, ülkemizde de piyasada bulunmaktadır.  
     Eğer bir hastalığımız yoksa veya doğal yolla almak istiyorsak, gıdalardan alabiliriz. Quersetin içeriği yoğun olan gıdalar; kapari, mor soğan, elma kabuğu, kırmızı şarap, yaban kerevizi, karabuğday, turp otu, keçiboynuzu, dereotu, kişniş, kuzukulağı vb . Genel olarak mor renkli bitkilerde bulunur. 

25 Ocak 2021 Pazartesi

Taşıt Tutması (Hareket HastaIığı)

 


TAŞIT TUTMASI ( HAREKET HASTALIĞI )


     Hareketi algılama bozukluğudur. Sadece bulantı kusma değil, halsizlik, sersemlik, tansiyon düşüklüğü, salya artışı vb gibi tüm vücudu içeren bulgular verir. Hareket halindeyken aktif olan iç kulak (otolitler, yarım daire kanalları) (vestibuler sistem) , görme sistemi (vizuel sistem), derin duyular (proprioseptif duyu) ve beyin arasındaki koordinasyon bozukluğu sonucu ortaya çıkar. İç kulaktaki yapılar vücut hareketinin varlığını, ivmesini ve yönünü algılar. Etraftaki sürekli kayan görüntüyü sabitleyip bize net bir görüntü ve algı vermek için visüel sistem yani görme sistemi çalışır. Uzaydaki konumumuzn bilgisini ise propriosepsiyon duyusu beyne iletir.

     Bu hastalığın sebebine yönelik farklı teoriler ortaya atılmıştır. Duyusal uyumsuzluk teorisinde, otolitler ve yarım daire kanalı uyarıları arasında sensoriyel uyumsuzluk veya vestibulovizüel uyumsuzluk.suçlanmaktadır. Nöral uyumsuzluk teorisinde işin içinde duyusal girdilere sahip olduğu için limbik sistem ve uzun süreli bellek girer. Beyinde kusma ile ilişkili olan area postremanın etkilenmesinden bahseden teoriler de mevcuttur. Bunun dışında vagus sinirinin ,hareket ile tetiklenen göz hareketleri ve vestibuler sistem ile olan bağlantısının bozukluğuna ve otonom sistemin uyarılmasına ilişkin teori de bulunmaktadır. Taşıt tutmasına eşlik eden tansiyon düşüklüğü, ağızda salya artışı gibi otonom bulguların eşlik ediyor oluşu bu teoriyi destekler niteliktedir.

     Bu hastalığın varlığını artıran durumlar şunlardır:

  • Migren hastalığı

  • Gebelik

  • Çocukluk dönemi

  • Meniere gibi vertiginöz hastalık varlığı.

  • Aile öyküsü

     Tedavisi

  1. Davranış değişikliği

  • Dışarıya özellikle ufka sabit bakmak

  • Nefes egzersizleri

  • Temiz hava almak, aracı havalandırmak

  • Başını hareket ettirmemek

  • Başka şeylere odaklanmak

  • Kitap okumamak, cep telefonu kullanmamak

  1. Beslenme

  • Ağır yemek yememek

  • Sigara ve alkol yolculuk öncesi ve esnasında kullanmamak

      3. İlaçlar

  • Dramamine, Anti-em ( dimenhidrinat) (1-2 mg/kg)

  • Skopolamin (ntikolinerjik)

  • Ondansetron

  • Sinnerazin

  • Benzodiazepin

  • Bitkisel , zencefil?

23 Ocak 2021 Cumartesi

Meme Kanseri Üzerine

 


     Benim branşım değil ama fonksiyonel tıp ve koruyucu hekimlik adına fonksiyonel tıp kongresinde Dr. Mehmet Mahir Atasoy'un harika bir sunumunu dinledim, ben çok şey öğrendim, sizlerle de paylaşmak istedim. 

     Klasik bilgi cepte zaten: "meme kanseri taraması 40 yaş üstünde başlar, mamografi ile yapılır. aylık kişisel elle muayene ve yıllık doktor muayenesi önerilir." Ele gelen kitle, renk değişikliği, meme ucunda akıntı olduğunda kitle büyümüş oluyormuş. O yüzden elle muayenenize çok güvenmeyin. Unutmayın hedef aslında hiç kanser olmamak ( bu yaşam tarzı, beslenme ve kişisel faktörlerle mümkün), kanser tanısını da kemoterapi, radyoterapi almadan atlatmak. 

     Sebeplerine bakınca ailede yok diye rahatlamamanız gerektiği göreceksiniz:
  • %50 çevresel ( konu geldi beslenmeye, yaşam tarzı, sigara, obeziteye)
  • %2,5 genetik
  • %25 ailesel yatkınlık
  • %35 yaşılılık vb nedenli rasgele mutasyonlar.
    Bireysel riskinizi tahmin etmek istiyorsanız, meme kanseri geliştirme riskini artıran bir takım durumları aşağıda yazdım. 
  • Yoğun fibrokistik meme dokusu varlığı
  • Östrojen progesteron dengesizliği olanlar ( yoğun parçalı kanamalı adet görmek, adet öncesi yoğun meme hassasiyeti, adet düzensizliği, selülit, rahim duvarı kalınlaşması, tiroid kitlesi varlığı vb) 
  • Sedanter yaşam
  • Taze sebzeden fakir beslenmek 
  • Obezite 
  • Sigara kullanımı 
  • Erken yaşta adet görmek
  • Menopozda uzun süre adet kullanımı 
  • Hiç emzirmemiş olmak 
  • İleri yaş 
 

22 Ocak 2021 Cuma

Tokluk hormonu Leptin, Zayıflama ve Hastalıklar

 

TOKLUK HORMONU LEPTİN, ZAYIFLAMA VE HASTALIKLAR


Leptin hormunu doygunluk hormonu olup zayıflama diyetleri ile gündeme gelmiştir. Bu hormon doygunluk hissi verip gıd
a alımını azaltır. Enerji tüketimini artırır. Yağ yakımını artırır ve zayıflamayı kolaylaştırır. Bu etkisi ile popüler kültürün zayıflama diyet ve taktiklerinde yerini almıştır. Bu hormon hipotamalus ve hipofizer bez üzerinden beyin ve tüm vücudu etkileyen bir moleküldür. Hipotalamustaki reseptörleri, iştah, üreme ve büyümenin kontrolü ile ilişkili hipotalamik alan içindedir. Bu sayede hipotalamohipofizer fonksiyonları etkiler. Büyüme, üreme, vücut sıvı dengesi, ergenliğin başlaması, obezite, diabet, kalp damar sağlığı, üriner sistem, otonom sinir sistemi, karaciğer sağlığı, metabolizma üzerine etkileri vardır. Bağışıklık sistemi üzerine etkileri vardır. Bu sebeple sadece zayıflama stratejisi değil sağlıklı yaşam ve fonksiyonel tıp için önemlidir. Genel bir iyilik hali ve koruyucu hekimlik için önemlidir.

Leptin , bir metabolik hormondur. Daha önceleri yağ dokusundan salgılandığı ve sadece yağ dokusu ile ilişkili olduğu düşünülse de bir çok organlanda reseptörleri olduğu gösterilmiştir. Karaciğer, mide, meme dokusu, kemik iliği, barsak, ovaryum, testisler, iskelet kası, mide fundusu ve plasentadan da salındıdığı gösterilmiştir. Doygunluk hormonu olarak kabul edilmesinin nedeni besin alımını azaltmasıdır. Gıda alımı ile artan insülin salgısının leptinin düzeyini yükseltir, doyma mesajını beyne götürür ve gıda alımını azaltır.

Leptin salınımı diurnal varyasyon gösterir, yani uyku uyanıklık aktivitesine göre değişkenlik gösterir. Uyku sırasında maksimum düzeylerine ulaşır. Leptin düzeyi vücut yağ oranı ile doğru orantılıdır. Kadınlarda erkeklere oranla daha fazladır. Obezlerde seviyesi normalin üç katı kadar yüksek bulunmuştur. Ancak kan beyin bariyerindeki bozukluk, leptin mutasyonu veya leptin reseptör direnci ile obezlerde etkisini gösteremediği düşünülmektedir. Bunun sonucunda düzeyi çok olmasına rağen yağ yıkımı etkisini gösteremez.


Leptin Etkileri Nelerdir?


Leptin etkilerini beyin, spinal kord, akciğer, böbrek, karaciğer, kalp, pankreasın endokrin kısmında, adrenal bezler, uterus, ovaryum, testis, hematopoietik hücreler, iskelet kası vb üzerinde gösterir. Kan beyin bariyerini geçer.

  1. Hipotalamustaki reseptörleri, iştah, üreme ve büyümenin kontrolü ile ilişkili hipotalamik alan içindedir. Bu sayede hipotalamohipofizer fonksiyonları etkiler.

  2. Hipotalamustaki yiyecek alımını artıran nöropeptit Y yi azaltarak, iştahı azaltır. Bunun dışında hipotalamus aracılığıyla gıda alımını azaltan molekül sentezini artırıp, gıda alımını artıran molekül sentezini artırır. Grelin denen bir hormonsa bunun tam tersini yapar.

  3. Tokluk hissi vererek, besin alımını azaltır.

  4. Otonom sinir sistemi üzerinde etkilidir.

  5. Kalp ve damar sisteminin çalışmasına katılır.

  6. Üriner sistem üzerinde etki eder ve hemoastazis denilen vücut sıvı dengesi üzerine etki eder.

  7. Enerji metabolizmasını düzenler.Enerji tüketimini artırır

  8. Karaciğerde glikojen sentezini artırır, kan glukozunu kullanıp depolamaya sebep olur.

  9. Büyüme ve üremede yağ metabolizması üzerinden leptininin de etkisi bulunmaktadır.

  10. Pubertenin başlanma yaşını etkiler.

  11. İnsülin direncinde önemli görevleri vardır. Kronik olarak yüksek seyreden insülin seviyesi, leptini yükseltir.

  12. Leptin bağışıklık sistemi üzerinde etkilidir.

  13. Yağ yıkımı arttırır. Yağ oksidasyonunu, enerji sarfını artırır, yani vücut yağını azaltır Vücuttaki yağ miktarını sabit tutmaya çalışır. Yağ depolarının azalışıyla birlikte leptin azalarak, iştahı ve beraberinde besin alımını artırır.

Peki Biz Neler Yapalım?


  1. Leptin salgısı için ara atıştırmalıklar yapmayın, öğünler arası 5-6 saat ara verin.

  2. Uzun süre tokluk hissi verecek gıdalar tüketin. Karbonhidrat içeren tatlı, içeçek, ekmek, hamur işi vb kaçının. Glisemik indeksi düşük gıdalar ile beslenin.

  3. Yağ, protein, sebze ağırlıklı beslenin.

  4. Leptin gece saatlerinde arttığı için uyku düzeninize dikkat edin.