Bu Blogda Ara

10 Mayıs 2021 Pazartesi

COVID SONRASI SENDROMU: PASC

     Covid-19 enfeksiyonu geçirdikten haftalar aylar sonra bile vücudumuzda bir takım değişiklikler devam etmektedir. Bunların bazıları hastalık ve tedavi sürecinden sonra başlayabilir, bazıları o dönem başlayıp artış gösterebilir. Bu durum daha çok uzamış COVİD olarak anılmaktadır, ancak yeni bir akronim ile tekrar isimlendirildi. PASC kısaltması ingilizce olarak "post acute sequelae of SARS- CoV-2" cümlesinden seçilen bir grup sözcükten oluşmaktadır. Aslında akut covid enfeksiyonu sonrası sekeller olarak özetlenebilir. Uzamış COVİD bulguları çocuk dahil her yaş grubunda görülebilir. Yaklaşık %10 oranında görüldüğü belirtiliyor. Bu durum COVİD enfeksiyon ağırlığı ile birebir korele olduğu düşünülmüyor. Bu tabloya uyan şikayetleri özetleyecek olursak; 

  • Yorgunluk
  • Beyin sisi
  • Zihinsel işlev bozuklukları ( dikkat eksikliği, unutkanlık vb)
  • Uyku bozukluğu
  • Akciğer kapasitesinde azalma
  • Koku kaybı
  • Tat kaybı
  • Eklem ağrısı
  • Baş ağrısı 
  • Kas ağrısı
  • Öküsürük
  • Ateş
  • Göğüs ağrısı
  • Depresyon, anksiyete gibi psikiyatrik bozukluklar
  • Saç dökülmesi
  • Çarpıntı'dır.

     

 

30 Nisan 2021 Cuma

MİGREN AŞISI TÜRKİYE'DE



     Aşının etken maddesi erenumab, ülkemizde piyasa adı ise Kuzelva'dır. Farmova sağlık hizmetleri grubunun bir ürünü olup Novartis firması tarafından tanıtımı yapılmaktadır. Erenumab, kalsitonin ilişkili peptidin (CGRP) etkisini azaltan bir monoklonal antikordur. CGRP damarları genişleterek inflamasyon (iltihap) artırıcı etkisi ile migren ağrısına sebep olur. CGRP antagonistleri hem akut atakta hem de kronik migren tedavisinde ağrı modülasyonu ve idame tedavi amaçlı bir çok çalışmada denenmiştir. Çalışmalar olumlu sonuç vermiştir. Bu sebeple iğne ve oral formları üretim ve denemeleri yapılmaktadır.
    Ayda dört ve daha fazla migren atağı olan ve diğer migren tedavileri ile başarı sağlanmamış hastalara önerilmektedir. 
    Ürünün kapağında doğal kauçuk lateks malzemesi kullanıldığı için latex alerjisi olanlarda kullanımı önerilmez. Bunun dışında 18 yaş altında kullanımı da net değildir. Kalp damar hastalığı olan bireylerde çalışma yapılmaması sebebiyle bu grupta kullanımı da net değildir.
    Yan etkilerine bakacak olursak. En sık alerjik reaksiyonlar görülmüş. Bu etkinin iğne uygulamasından  bir hafta sonra dahi ortaya çıkabildiği görülmüştür. Bunun dışında kabızlık yine sık görülen yan etkidir. Enjeksiyon yerinde lokal kızarıklık, inflamasyon , kaşıntı, ağrı gibi lokal yan etkileri gözlenmiştir. Kramp, yorgunluk, kas ağrısı yapabilir. Yine döküntü, kaşıntı gibi alerjik reaksiyonlar geliştiği gözlenmiştir. Kan basıncında yükselme ve hipertansiyon tanılı hastalarda hastalık kötüleşmesine sebep olabilir. 
     Hastanın evinde kendi kendine uygulayabileceği şekilde üretilmiştir. Cilt altına uygulanan hazır bir formu vardır.  Ayda bir kez uygulama yapılır. Doz 70 mg'dır. Ancak ilaç prospektüsünde tek seferde 140 mg (tek seferde art arda iki iğne şeklinde) da uygulanabileceği de belirtilmektedir.
      
   

30 Mart 2021 Salı

MELATONİN NEDİR? SAĞLIĞIMIZ ÜZERİNE ETKİLERİ NELERDİR?

     

     Melatonin (N-asetil-5-methoksiytriptamin ) epifizden salgılandığı bilinen bir moleküldür. Ancak son zamanlarda sadece epifizden değil bağırsaklarda, lökosit hücrelerinden de salındığı bilinmektedir. Melatoninin bağlandığı reseptörler ise hipotalamus, santral sinir sistemi, iç organlar (pankreas, bağırsak, mesane vb), damarlar, bağışıklık hücreleri, göz vb tüm vücutta bulunur. Sirkadien bir salınım ritmi olduğu düşünülmektedir. Yani belli saatler aralığıyla özellikle akşam dokuzdan sabah yedi buçuğa arasında yoğun oranda salgılanır. Bu saatler arasında karanlıkta yoğun salgılanır. Bu yüzden ışıklı ortamda uyumak hormonu salınımını azaltır. Yaş ile birlikte salınımı azalır.

     Melatonin eksikliği ile ilişkilendirilmiş bir çok hastalık bulunmaktadır. Bunlar;

  • Alzheimer hastalığı, senil demans

  • Parkinson hastalığı gibi nördejeneratif hastalıklar,

  • Kanserler ( özellikle prostat , meme)

  • Uyku bozukluğu,

  • Depresyon, anksiyete gibi psikiyatrik hastalıklar,

  • Diabet, kan şekeri regülasyon bozuklukları,

  • Obezite,

  • Kalp ve damar hastalıkları,

  • Bağışıklık sistemi bozuklukları,

  • Ağrı bozukluklarıdır.

     Melatonin yüksek dozlarda antioksidan etki gösterir, fizyolojik düzeylerinde de yine inflamasyon, oksidasyon ve mitokondriyal fonksiyonlar üzerinde etkisi vardır. Bu yüzden kanser gelişimi ve dejeneratif hastalıklar üzerinde etkisi bulunmaktadır.

     Uyku üzerindeki etkisini hipotalamus, suprachiasmatik nucleus üzerinden yapar. Uyku bozuklukları melatonin salınımını etkilediği gibi melatonin eksiliği de uyku bozukluğu yapar.

     Uyku sorunları, kortizol yüksekliği, stres, yaşlılık, epifiz kalsifikasyonu, meme kanseri varlığı , yatmadan önce mavi ışık ( cep telefonu) maruziyeti , gece uykuda ışığa maruz kalmak melatonin salgısını azaltır.

18 Mart 2021 Perşembe

BESİNLERİN ORAC DEĞERİ NEDİR? NEDEN ÖNEMLİDİR?

 


     Besinlerin vücuda zararlı olan serbest radikalleri emilim kapasitesini belirtmek amacıyla ORAC ( Oxygen radical absorbance capacity – Serbest Radikalleri Emme Yeteneği) değeri kullanılır. Yani ORAC değeri ne kadar yüksekse o besin o kadar çok serbest radikali vücuttan uzaklaştırır ve bizim için sağlıklıdır. Serbest radikallerin vücuttan uzaklaşması kanser gelişimi azaltır, yaşlılık sürecini geciktirir, damar yapısını koruyarak kalp ve beyin damar hastalıklarına karşı koruyucudur. İnme, kalp krizi, bunama/demans ve bir çok hastalık için koruyucudur diyebiliriz.

       EN YÜKSEK ORAC DEĞERLERİ OLAN BESİNLER 


1

Karanfil

314,446

2

Sumak

312,400

3

Tarçın

267,536

4

Kekik (kurutulmuş)

200,129

5

Zerdeçal

159,277

6

Açai

102,700

7

Ham kakao

80,933

8

Kimyon

76,800

9

Maydanoz

74,349

10

Reyhan

67,553

11

Köri tozu

48,504

12

Adaçayı

32,004

13

Hardal

29,257

14

Zencefil

28,811

15

Karabiber

27,618

16

Dağ kekiği

27,426

17

Pirinç kepeği

24,287

18

Kırmızı pul biber

23,636

19

Pikan cevizi

17,940

20

Acı kırmızı biber

17,919

21

Nane

13,978

22

Ceviz

13,541

23

Fındık

9,645

24

Kızılcık

9,584

25

Kuru armut

9,496

26

Enginar

9,416

27

Barbunya

8,459

28

Antep fistiği

7,983

29

Kuş üzümü

7,960

30

Erik

7,581

31

Mercimek

7,282

32

Elma kurusu

6,681

33

Sarimsak tozu

6,665

34

Yaban mersini

6,552

35

Soya fasulyesi

5,764

36

Böğürtlen

5,347

37

Sarimsak

5,346

38

Kişniş

5,141

39

Şarap, Cabernet Sauvignon

5,034

40

Ahududu

4,882

41

Badem

4,454

42

Dere otu

4,392

43

Börülce

4,343

44

Kırmızı elma

4,275

45

Şeftali

4,222

46

beyaz üzüm

4,188

47

Kırmızı şarap

3,873

48

Çilek

3,577

49

Fıstık ezmesi

3,432

50

İncir

3,383

51

Vişne, kiraz

3,365

52

Kuru kayısı

3,234

53

Yer fıstığı

3,166

54

Mor lahana

3,145

55

Brokoli

3,083



HAYATIMIZIN HER YERİNDE OLAN KSENO ÖSTROJENLER VE SAĞLIĞA ETKİLERİ

 


    KSENO ÖSTROJENLER NEDİR? 

    SANAYİNİN GELİŞİMİYLE BİR ÇOK KİMYASAL HAYATIMIZA GİRMİŞ DURUMDA. BİR GRUP KİMYASAL DA ÖSTROJEN HORMONU BENZERİ ÖZELLİK GÖSTERDİĞİ İÇİN KSÖNOOSTROJENLER OLARAK BİLİNİR. ANNE KARNINDA PLASENTADAN BEBEĞE GEÇEREK MARUZ KALDIĞIMIZ BU KİMYASALLARA HAYATIMIZIN HER ALANINDA TEMAS ETMEYE DEVAM ETMEKTEYİZ.   KSÖNO ÖSTROJENLER HEM KADIN HEM DE ERKEKLER İÇİN KANSEROJENDİR. BUNLARIN BİR GRUBU MEME, PROSTAT, TESTİS KANSERİDİR. ENDOMTERİOZİS, KISIRLIK, SPERM YAPISINDA BOZULMA, DİKKAT EKSİKLİĞİ VE NÖROPSİKİYATİK KOMPLİKASYONLARI OLDUĞU DA DÜŞÜNÜLMEKTEDİR. 

   KSENO ÖSTROJENLER NEREDE BULUNUR? 

  1) ORGANOKLORÜR BİLŞİKLERİ
DDT / DDE VB BÖCEK VE BİTKİ ÖLDÜRÜCÜLER
PLASTİK ÜRÜNLER
KURU TEMİZLEME KİMYASALLARI
  2) POLİKARBONATLAR
STRAFOR
ISITILAN PLASTİK ÜRÜNLER
  3) BPA ( BİSFENOL A) 
PLASTİK ŞİŞELER
GIDA SAKLAMA KAPLARI
GIDA TAŞIMA KAPLARI
  4) PCB ( KLORLANMIŞ BİSFENOLLER) 
DİOKSİNLER
KAĞITLARIN KLORLA AĞARTILMASI
KAHVE FİLTRESİ
TUVALET KAĞIDI
HAVLU PEÇETE
ÇAY POŞETİ
PVC
KABLO 
ALEV GECİKTİRİCİ
YAPIŞTIRICILAR
AHŞAP CİLASI 
BİNA YALITIM MALZEMELERİ
   5) DİĞER
GIDA PAKETLEME ÜRÜNLERİ
FİBER ÜRÜNLER
ÇÖZÜCÜLER
SUNİ GÜBRE
LOSYON, KREM, SABUN ( PARABEN)
FİTALAT
OJE, ASETON
DETERJAN
GÜÇLÜ TEMİZLEYİCİLER
SENTETİK ÖSTROJEN İÇEREN DOĞUM KONTROL HAPLARI.

    NE YAPALIM?
 
  1. LİSTEDEKİ KİMYASALLARDAN MÜMKÜN OLDUĞU KADAR UZAK DURALIM 
  2. PESTİSİTLERİ UZAKLAŞTIRMAK İÇİN MEYVE SEBZELERİN BOL SUYLA VE KARBONATLA YIKANMASI
  3. GIDA İLE TEMAS EDEN KAPLARDA CAM , METAL KULLANIMI 
  4. SÜLFÜR İÇEREN GIDALAR TÜKETİMİ 
  5. SIVI SABUN, KOZMETİK ÜRÜNLERİN KULLANILMASININ AZALTILMASI
  6. SOĞAN- SARIMSAK GİBİ ALLİUM İÇEREN GIDALAR
  7. N ASETİLSİSTEİN
  8. VİTAMİN C ALIMI 
  9. VİTAMİN E ALIMI
  10. SELENYUM 
  11. EGZERSİZ




23 Şubat 2021 Salı

STRESİN BİYOKİMYASI NEDİR? VÜCUDA NELER YAPAR?



  1. Amigdala aktivitesi artışına sebep olur. Sürekli amigdala aktivitesi olması sempatik sistemin sürekli aktif olmasına sebep olur. Sempatik sistem normalde doğada tehlike anında bizi korumak için aktive olan bir sistemdir. Vücuda “kaç savaş” komutunu verir. Sürekli bu aktivasyon dürtüsel davranışlara, agresifliğe sebep olur.

  2. Hipotalamopitüitoadrenal aksı (HPA) aktive eder.

  3. Süreğen HPA aktivasyonu major depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, anskiyete gibi psikiyatrik hastalıkların artışına sebep olur.

  4. Tükenmişlik sendromu yapar.

  5. Konsantrasyon bozukluğu, hafıza zayıflığı yapar. Beyin sisi yapar.

  6. Uyku bozukluğuna neden olur.

  7. Adrenalin, noradrenalin, glukokortikoidler ve kortizol seviyelerini yükseltir.

  8. Yüksek tansiyona sebep olur.

  9. Sindirim fonksiyonlarını azaltır.Besin öğesi emilimini ve kullanımını azaltır.

  10. Besin öğelerini tüketerek azalmasına neden olur.Kalsiyum, magnezyum, çinko gibi.

  11. Mide ağrısı gibi dispeptik yakınmalara neden olur.

  12. Bağırsak motilitesini bozarak kabızlığa neden olabilir.

  13. Bir çok hormonu baskılar. Östrojen, progesteron, testesteron, büyüme hormonu, tiroid hormonları.

  14. Baskıladığı hormonlar aracılığıyla infertileteye, cinsel işlev bozukluklarına sebep olur.

  15. Büyüme hormonu gibi yapıcı bir hormonu azaltarak yaşlanma gibi yıkıcı sürece neden olur. Ciltte sarkma, kaslarda erime, kemik yapısından bozulma, kanser oluşum risk artışına neden olur.

  16. Tiroid hormon dengesini bozar. T4 den T3 dönüşümünü azaltır. Reverse T3 oranını artırarak vücut metabolizmasını yavaşlatır. Yorgunluk hissi verir.

  17. Kronik yorgunluk sendromu yapar.

  18. İnsülin direnci başlar. Bu hem şeker hastalığı( diabet) hem de kalp damar hastalıkları, beyin hastalıklarına zemin oluşturur.

  19. Abdominal obeziteye neden olur.

  20. Hücresel immüniteyi etkiler.

  21. Otoimmün hastalık riskini artırır.

  22. Kronik hastalıklara neden olur.

  23. Enfeksiyon ve gribal hastalık sıklığını artırır.

  24. Kap damar hastalıklarına zemin hazırlar.

  25. Demans için risk faktörüdür.

  26. Migren ve baş ağrılarını tetikler.

  27. Romatizmal hastalık riskini artırır.

  28. Yaşlanma sürecini hızlandırır.

22 Şubat 2021 Pazartesi

PLASTİK MALZEMELERİN HANGİSİ GÜVENİLİR?

 

PLASTİK MALZEMELERİN HANGİSİ GÜVENİLİR?


     Plastik malzemelerin doğaya verdiği zararı hepimiz biliyoruz. Diğer ülkeler kullanımı azaltmaya ve geri dönüşümü yapmaya çalışsa da bizim ülkemizde alışveriş poşetlerinin ücretli olması dışında pek bir uygula yok gibi. Sadece çevreye değil insan vücuduna da zararlı olduğu durumlar vardır.

     Gıdalarda kullanılan plastik ambalajlar, kaplar içindeki maddeye göre onay alır. Mesela siz yoğurt kutusu için onay almış bir yoğurt kabını buzlukta, ısıl işlemde veya turşu kurmakta kullanırsanız zararlı hale gelebilir. Tek kullanımlık kapları yıkayıp tekrar kullanmaya çalıştığınızda veya dondurduğunuza o ürün zaralı bileşik yaymaya veya bakteriler için odak olmaya başlar.

     Mümkün oldukça plastikleri hayatımızdan çıkarmaya çalışsak da onlardan tamamen kurtulmak pek de mümkün olmuyor maalesef. Ancak ürünlerin altındaki numaralarından az çok zarar oranını tespit edilebilir ve kullanımına karar verebilirz. 1, 2, 4, 5 nispeten güvenilir numaralardır.

     Güvenli ürün olarak satılan ve çoğumuzun tercih ettiği tupperware ürün içeriği ve kullanılan materyali ben kendi sayfasında bulamadım Ancak LDPE (4 numara), PP (polyprolen, 5 numara), polikarbon ( 7 ve diğer) içerdiğine dair yazılar bulunmaktadır. Kalp kapak protezi, buzdolabı materyali, kontakt lenste kullanılan maddeler içerdiğini belirten yazı da mevcut olmakla birlikte bu maddelerin sıcak, soğuk veya asitli gıdalardaki güvenirliğinden bahsedilmemiştir.


1 NUMARA

PET veya PETE (polyethylene terephtalate)

  • Tek kullanımlıktır.

  • Dondurulmamalı, bulaşık makinesinde yıkanmamalı ve mikrodalga fırında kullanılmamalıdır.

  • Su, meşrubat, sıvı yağ şişesi

2 NUMARA

HDPE veya HDP (high density polyethylene)

  • Daha çok süt, deterjan, oyuncak ve plastik torbaların imalatında kullanılıyor.

3 NUMARA

PVC veya V (poly vinyl chloride)

  • Bu plastik ürünler gıdalarla kullanılmamalıdır.

  • Detejan, su borusu vb

4 NUMARA

LDPE (low density polyethylene)

  • Kuru temizleme, çöp torbaları, yemek saklama kaplarında bulunur.

  • Suya herhangi bir kimyasal karıştırmasa da, bu plastiğin su şişesi olarak kullanılması yasak.

5 NUMARA

PP (polypropolene)

  • Isıya karşı yüksek bir dirence sahip.

  • PP, aynı zamanda gıdada yağlanma ve rutubeti engellemek için ideal.

  • Güvenilir kabul edilir.

6 NUMARA

PS (polystyrene)

  • Genellikle kullan-at tarzda (yemek paketleri, plastik bardaklar, tabaklar, yumurta kapları ve kaşık) vs. için kullanılıyor.

  • Isındığı zaman kanserojen bileşikler yayabiliyor.

  • Uzun süreli kullanımlarda kesinlikle tavsiye edilmiyor.

  • Çok kullanılan bir şey olmasına rağmen zararlıdır.

  • Al -götür Kahve kapaklarında kullanılır ancak sıcak teması uygun değildir.

  • Margarin , yoğurt kapları vb

7 VE ÜZERİ NUMARA

  • Kullanılması önerilmez

  • Karışık polikarbon materyallerden imal edilir.

  • BPA (Bisphenol A) içerir.


1 Şubat 2021 Pazartesi

EMG ( ELEKTROMYOGRAFİ)

 


EMG NEDİR?

     EMG (elektromyografi) kas ve sinirlerin elektriksel özelliklerinin ölçülmesini sağlayan bir testir.

EMG NASIL YAPILIR?

     EMG tetkiki iki kısımda yapılır: 
1) Sinirlerin incelenmesi 
2) Kasların incelenmesi 
Tanıya göre her ikisinin veya yalnızca birinin yapılması gerekebilir.
 
   1) Sinirlerin incelenmesi: Kol, bacak, veya diğer vücut kısımlarında seçilen bazı sinirler, deri üzerine yerleştirilen bir elektrot aracılığı ile elektrik akımı verilerek uyarılır. Elektrik akımı verildiği yerde hoşa gitmeyen fakat dayanılabilir bir his oluşturur. Verilen uyarı ile sinirde ortaya çıkan elektriksel aktiviteler çeşitli şekillerde ölçülür. Bir EMG incelemesi sırasında genellikle böyle 5-10 sinirden ölçüm yapılır. 
   2) Kasların incelenmesi: İğne şeklinde bir elektrot kol, bacak veya diğer vücut kısımlarında seçilen bir kas içine yerleştirilerek kastaki elektriksel aktiviteler incelenir. Kullanılan elektrot, enjeksiyon iğnelerine benzer boyut ve görünümdedir. Elektrot iğnesinin kas içine yerleştirilmesi sırasında duyulan ağrı kas içine ilaç enjeksiyonu yapılışı sırasında duyulan ağrıya benzer; fakat EMG'de herhangi bir madde enjeksiyonu yapılmadığı için ağrı daha az şiddetlidir. Her bir kasın incelenmesi birkaç dakika sürer. Bu süre içinde iğne kas içinde tutulur. Kas içinde değişik yerlerden kayıt alma amacıyla iğnenin yönü ve yerinin birkaç kez değiştirilmesi gerekebilir. Bu işlemler genellikle ağrısızdır veya katlanılabilir derecede hafif şiddette bir ağrı oluşturur. Bir EMG tetkikinde incelenmesi gereken kas sayısı düşünülen tanıya göre değişir; genellikle 1-10 arası sayıda kas incelenir. 

 EMG'Yİ KİM YAPAR?

     Sinir iletimlerinin ölçümü doktorun belirlediği şekilde bir EMG teknisyeni, kasların incelenmesi işlemi ise sadece doktor tarafından yapılır.
  
EMG NE KADAR SÜRER? 

     İnceleme süresi yapılması düşünülen işlemin kapsamına göre 15 dakika ile 1.5 saat arasındadır.

YAN ETKİSİ VAR MIDIR?
 
     EMG'nin, elektrikle uyarım ve iğne ile inceleme sırasında ortaya çıkan ağrı dışında beklenen bir yan etkisi ve bilinen kalıcı bir zararı yoktur, Ender olarak, incelenen kaslar içinde geçici bir kan birikimi oluşabilir. Çok daha ender olarak bazı derin gövde kaslarının incelenmesi sırasında, komşu doku ve organlarda geçici olumsuz etkiler ortaya çıkabilir. İleri derecede kan pıhtılaşma bozukluğu olan veya kan pıhtılaşmasını engelleyen ilaç kullanan hastalarda zorunlu olmadıkça EMG incelemesi yapılmaz. Bunun dışında her yaş grubunda ve herkese yapılabilir; hastada kalp pili veya beyin pili bulunması EMG yapılmasına engel değildir.

     KAYNAK: Türk Nöroloji Derneği 

29 Ocak 2021 Cuma

Quersetin nedir?


     Doğada bitkilerde bulunan bir flavinoiddir.
  • Doğal bir anti histaminiktir, yani alerjik hastalıkların tedavisinde kullanılabilir.
  • Anti inflamatuar etkinliği vardır.
  • Kardiyovasküler hastalıklar üzerine etkinliği vardır.
  • Yara iyileşmesini hızlandırır, yara izi oluşmasını engeller. 
  • Anti tümoral ( kanser karşıtı) etkinliği vardır
  • Diyabet ( şeker hastalığı ) tedavisinde yeri vardır
  • Antiviral etkinlik 
  • Covid 19 tedavisinde anti inflamatuar ve anti trombotik etkinliği ile olumlu sonuç vermiştir. Virüsün sağlıklı hücre içine girmesini engellediği de düşünülmektedir.
  • İmmunmodulator etkinliği ile COVİD 19 dahil olmak üzere solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak amaçlı kullanılabileceğine değinilmiştir. 
  • Alzheimer tedavisinde kullanılması ile ilgili çalışmalar mevcuttur.
     Quersetin herhangi bir hastalıkta tedaviye katkı amaçlı kullanıllablir veya sadece gıda takviyesi olarak kullanılabilir. Preperatları gıda takviyesi olarak satılmaktadır, ülkemizde de piyasada bulunmaktadır.  
     Eğer bir hastalığımız yoksa veya doğal yolla almak istiyorsak, gıdalardan alabiliriz. Quersetin içeriği yoğun olan gıdalar; kapari, mor soğan, elma kabuğu, kırmızı şarap, yaban kerevizi, karabuğday, turp otu, keçiboynuzu, dereotu, kişniş, kuzukulağı vb . Genel olarak mor renkli bitkilerde bulunur. 

25 Ocak 2021 Pazartesi

Taşıt Tutması (Hareket HastaIığı)

 


TAŞIT TUTMASI ( HAREKET HASTALIĞI )


     Hareketi algılama bozukluğudur. Sadece bulantı kusma değil, halsizlik, sersemlik, tansiyon düşüklüğü, salya artışı vb gibi tüm vücudu içeren bulgular verir. Hareket halindeyken aktif olan iç kulak (otolitler, yarım daire kanalları) (vestibuler sistem) , görme sistemi (vizuel sistem), derin duyular (proprioseptif duyu) ve beyin arasındaki koordinasyon bozukluğu sonucu ortaya çıkar. İç kulaktaki yapılar vücut hareketinin varlığını, ivmesini ve yönünü algılar. Etraftaki sürekli kayan görüntüyü sabitleyip bize net bir görüntü ve algı vermek için visüel sistem yani görme sistemi çalışır. Uzaydaki konumumuzn bilgisini ise propriosepsiyon duyusu beyne iletir.

     Bu hastalığın sebebine yönelik farklı teoriler ortaya atılmıştır. Duyusal uyumsuzluk teorisinde, otolitler ve yarım daire kanalı uyarıları arasında sensoriyel uyumsuzluk veya vestibulovizüel uyumsuzluk.suçlanmaktadır. Nöral uyumsuzluk teorisinde işin içinde duyusal girdilere sahip olduğu için limbik sistem ve uzun süreli bellek girer. Beyinde kusma ile ilişkili olan area postremanın etkilenmesinden bahseden teoriler de mevcuttur. Bunun dışında vagus sinirinin ,hareket ile tetiklenen göz hareketleri ve vestibuler sistem ile olan bağlantısının bozukluğuna ve otonom sistemin uyarılmasına ilişkin teori de bulunmaktadır. Taşıt tutmasına eşlik eden tansiyon düşüklüğü, ağızda salya artışı gibi otonom bulguların eşlik ediyor oluşu bu teoriyi destekler niteliktedir.

     Bu hastalığın varlığını artıran durumlar şunlardır:

  • Migren hastalığı

  • Gebelik

  • Çocukluk dönemi

  • Meniere gibi vertiginöz hastalık varlığı.

  • Aile öyküsü

     Tedavisi

  1. Davranış değişikliği

  • Dışarıya özellikle ufka sabit bakmak

  • Nefes egzersizleri

  • Temiz hava almak, aracı havalandırmak

  • Başını hareket ettirmemek

  • Başka şeylere odaklanmak

  • Kitap okumamak, cep telefonu kullanmamak

  1. Beslenme

  • Ağır yemek yememek

  • Sigara ve alkol yolculuk öncesi ve esnasında kullanmamak

      3. İlaçlar

  • Dramamine, Anti-em ( dimenhidrinat) (1-2 mg/kg)

  • Skopolamin (ntikolinerjik)

  • Ondansetron

  • Sinnerazin

  • Benzodiazepin

  • Bitkisel , zencefil?

23 Ocak 2021 Cumartesi

Meme Kanseri Üzerine

 


     Benim branşım değil ama fonksiyonel tıp ve koruyucu hekimlik adına fonksiyonel tıp kongresinde Dr. Mehmet Mahir Atasoy'un harika bir sunumunu dinledim, ben çok şey öğrendim, sizlerle de paylaşmak istedim. 

     Klasik bilgi cepte zaten: "meme kanseri taraması 40 yaş üstünde başlar, mamografi ile yapılır. aylık kişisel elle muayene ve yıllık doktor muayenesi önerilir." Ele gelen kitle, renk değişikliği, meme ucunda akıntı olduğunda kitle büyümüş oluyormuş. O yüzden elle muayenenize çok güvenmeyin. Unutmayın hedef aslında hiç kanser olmamak ( bu yaşam tarzı, beslenme ve kişisel faktörlerle mümkün), kanser tanısını da kemoterapi, radyoterapi almadan atlatmak. 

     Sebeplerine bakınca ailede yok diye rahatlamamanız gerektiği göreceksiniz:
  • %50 çevresel ( konu geldi beslenmeye, yaşam tarzı, sigara, obeziteye)
  • %2,5 genetik
  • %25 ailesel yatkınlık
  • %35 yaşılılık vb nedenli rasgele mutasyonlar.
    Bireysel riskinizi tahmin etmek istiyorsanız, meme kanseri geliştirme riskini artıran bir takım durumları aşağıda yazdım. 
  • Yoğun fibrokistik meme dokusu varlığı
  • Östrojen progesteron dengesizliği olanlar ( yoğun parçalı kanamalı adet görmek, adet öncesi yoğun meme hassasiyeti, adet düzensizliği, selülit, rahim duvarı kalınlaşması, tiroid kitlesi varlığı vb) 
  • Sedanter yaşam
  • Taze sebzeden fakir beslenmek 
  • Obezite 
  • Sigara kullanımı 
  • Erken yaşta adet görmek
  • Menopozda uzun süre adet kullanımı 
  • Hiç emzirmemiş olmak 
  • İleri yaş 
 

22 Ocak 2021 Cuma

Tokluk hormonu Leptin, Zayıflama ve Hastalıklar

 

TOKLUK HORMONU LEPTİN, ZAYIFLAMA VE HASTALIKLAR


Leptin hormunu doygunluk hormonu olup zayıflama diyetleri ile gündeme gelmiştir. Bu hormon doygunluk hissi verip gıd
a alımını azaltır. Enerji tüketimini artırır. Yağ yakımını artırır ve zayıflamayı kolaylaştırır. Bu etkisi ile popüler kültürün zayıflama diyet ve taktiklerinde yerini almıştır. Bu hormon hipotamalus ve hipofizer bez üzerinden beyin ve tüm vücudu etkileyen bir moleküldür. Hipotalamustaki reseptörleri, iştah, üreme ve büyümenin kontrolü ile ilişkili hipotalamik alan içindedir. Bu sayede hipotalamohipofizer fonksiyonları etkiler. Büyüme, üreme, vücut sıvı dengesi, ergenliğin başlaması, obezite, diabet, kalp damar sağlığı, üriner sistem, otonom sinir sistemi, karaciğer sağlığı, metabolizma üzerine etkileri vardır. Bağışıklık sistemi üzerine etkileri vardır. Bu sebeple sadece zayıflama stratejisi değil sağlıklı yaşam ve fonksiyonel tıp için önemlidir. Genel bir iyilik hali ve koruyucu hekimlik için önemlidir.

Leptin , bir metabolik hormondur. Daha önceleri yağ dokusundan salgılandığı ve sadece yağ dokusu ile ilişkili olduğu düşünülse de bir çok organlanda reseptörleri olduğu gösterilmiştir. Karaciğer, mide, meme dokusu, kemik iliği, barsak, ovaryum, testisler, iskelet kası, mide fundusu ve plasentadan da salındıdığı gösterilmiştir. Doygunluk hormonu olarak kabul edilmesinin nedeni besin alımını azaltmasıdır. Gıda alımı ile artan insülin salgısının leptinin düzeyini yükseltir, doyma mesajını beyne götürür ve gıda alımını azaltır.

Leptin salınımı diurnal varyasyon gösterir, yani uyku uyanıklık aktivitesine göre değişkenlik gösterir. Uyku sırasında maksimum düzeylerine ulaşır. Leptin düzeyi vücut yağ oranı ile doğru orantılıdır. Kadınlarda erkeklere oranla daha fazladır. Obezlerde seviyesi normalin üç katı kadar yüksek bulunmuştur. Ancak kan beyin bariyerindeki bozukluk, leptin mutasyonu veya leptin reseptör direnci ile obezlerde etkisini gösteremediği düşünülmektedir. Bunun sonucunda düzeyi çok olmasına rağen yağ yıkımı etkisini gösteremez.


Leptin Etkileri Nelerdir?


Leptin etkilerini beyin, spinal kord, akciğer, böbrek, karaciğer, kalp, pankreasın endokrin kısmında, adrenal bezler, uterus, ovaryum, testis, hematopoietik hücreler, iskelet kası vb üzerinde gösterir. Kan beyin bariyerini geçer.

  1. Hipotalamustaki reseptörleri, iştah, üreme ve büyümenin kontrolü ile ilişkili hipotalamik alan içindedir. Bu sayede hipotalamohipofizer fonksiyonları etkiler.

  2. Hipotalamustaki yiyecek alımını artıran nöropeptit Y yi azaltarak, iştahı azaltır. Bunun dışında hipotalamus aracılığıyla gıda alımını azaltan molekül sentezini artırıp, gıda alımını artıran molekül sentezini artırır. Grelin denen bir hormonsa bunun tam tersini yapar.

  3. Tokluk hissi vererek, besin alımını azaltır.

  4. Otonom sinir sistemi üzerinde etkilidir.

  5. Kalp ve damar sisteminin çalışmasına katılır.

  6. Üriner sistem üzerinde etki eder ve hemoastazis denilen vücut sıvı dengesi üzerine etki eder.

  7. Enerji metabolizmasını düzenler.Enerji tüketimini artırır

  8. Karaciğerde glikojen sentezini artırır, kan glukozunu kullanıp depolamaya sebep olur.

  9. Büyüme ve üremede yağ metabolizması üzerinden leptininin de etkisi bulunmaktadır.

  10. Pubertenin başlanma yaşını etkiler.

  11. İnsülin direncinde önemli görevleri vardır. Kronik olarak yüksek seyreden insülin seviyesi, leptini yükseltir.

  12. Leptin bağışıklık sistemi üzerinde etkilidir.

  13. Yağ yıkımı arttırır. Yağ oksidasyonunu, enerji sarfını artırır, yani vücut yağını azaltır Vücuttaki yağ miktarını sabit tutmaya çalışır. Yağ depolarının azalışıyla birlikte leptin azalarak, iştahı ve beraberinde besin alımını artırır.

Peki Biz Neler Yapalım?


  1. Leptin salgısı için ara atıştırmalıklar yapmayın, öğünler arası 5-6 saat ara verin.

  2. Uzun süre tokluk hissi verecek gıdalar tüketin. Karbonhidrat içeren tatlı, içeçek, ekmek, hamur işi vb kaçının. Glisemik indeksi düşük gıdalar ile beslenin.

  3. Yağ, protein, sebze ağırlıklı beslenin.

  4. Leptin gece saatlerinde arttığı için uyku düzeninize dikkat edin.